İtilaf Devletleri, Paris Konferansı'nda, Londra'da bir konferans toplanmasını
ve buna Türkiye ile Yunan delegelerinin de çağrılmasını kararlaştırdılar. (21 Şubat'ta açılacak)
* Konferans'ta Lord Curzon'un konuşmasından: İstanbul
Hükümeti felç olmuştur. Mustafa Kemal Türkiye'nin gerçek hakimidir.
* L. George'un konuşmasından: Mustafa Kemal, belki yeni bir hanedanın ilk
hükümdarı olacaktır. İsteklerinin kabulü, Müttefiklerin yenilgisi anlamına gelir.
Antep'e yiyecek ulaştırmak için İkinci Kolordu'nun Fransız çemberini yarma
hareketi başarısızlıkla sonuçlandı. Antep halkı açlığa 14 gün daha dayanabilecek
ve 8 Şubat'ta teslim olacaktır.
Mustafa Kemal, Erzurum Valiliği'ne çektiği telde, Mustafa Suphi'nin yanında
kaç kişi olduğunu, yanındakilerin de Mustafa Suphi ile gönderilip
gönderilmediğini sordu. Telgraf, Mustafa Suphi Trabzon açıklarında
öldürüldükten sonra 29'da açılacaktır.
İbrahim Tali Bey (Öngören), Tuapse'den Doğu Cephesi Komutanlığı'na
yazdığı mektupta, Sovyetlerin Türkiye'ye yapmakta oldukları yardım, Enver
Paşa'nın niyetleri ve benzeri konularda izlenimlerini anlattı. "Ruslar, Enver
Paşa'yı İtilaf Devletleri'ne karşı kullanmak üzere oyalıyorlar. Yoksa ciddi bir
iş verecekleri beklenemez. Enver Paşa'yı Anadolu'ya geçmeye teşvik edenler
var" dedi
Belçika'nın İstanbul Orta Elçisi Welle'in raporu: Ankara ve İstanbul Türkleri
Sevr Anlaşması'na karşı gizli bir ittifak içindeler. Aralarında metot farkı vardır.
İstanbul'dakiler, kuvvet yoluyla karşı koyamayacakları inancında olduklarından,
İtilaf Devletleri'nin iradesi önünde baş eğmek zorunda kalmışlardır.
Anadolu ajansı
Ankara 25 Ocak 1921 Numara 49
İnönü Savaşı ve Yunan Bildirisi
Anadolu Ajansı İnönü Savaşı konusunda şu bilgiyi yayınlamakla görevlendirilmiştir.:
Yunan Karargahı resmi bildirisini (bizim zaferimizle biten İnönü Savaşının tarihi) 11 Ocak 1921’den 16 Ocak 1921’e kadar yayınlayamamıştır.17 Ocak 1921’de yayınladığı bildiride ise Yunan Hareketini basit bir keşif hücumu olarak nitelendirmiş ve önemini azaltmaya çalışmıştır.
Buna yanıt olarak şunu belirtiyoruz;
1 . Kuvvetlerimiz, belli bir plan çerçevesinde aldıkları emir gereği düşmanı İnönü dolaylarına kadar çekmiştir. Öyle ki Yunan birlikleri saldırıya başladıkları noktadan 150 kilometre uzaklaşmışlardır. Böyle geniş bir alana yayılmış bir harekata herhalde keşif hücumu denilemez.
2 . Büyük İnönü Savaşı 36 saat bütün şiddetiyle devam etmiştir ve düşman, kuvvetlerimiz karşısında dayanamamıştır, çekilmek zorunda kalmıştır. Yunanlılar büyük kayıplar vermişlerdir ve çekilişleri bir bozgun biçimini almıştır.
3 . Yunan karargahı, daha önce birliklerinin Bilecik ve Bozhöyük’e ilerlemelerini kesin başarı olarak ilan etmişti.
Daha sonra bu harekatın bir keşif hücumu olduğunu söylemek acayip bir çelişkidir.
AMERİKAN GİZLİ BELGELERİYLE TÜRKİYE’NİN KURTULUŞ YILLARI / ORHAN DURU / 113
Zamanla Ankara’nın gönderdiği şifreler artmaya başladı ve gizli merkezde çalışma süresi de uzadı. İşler oldukça yoğunlaştı ve Cevat Bey tüm fedakarlığına rağmen işlere yetemez hale geldi. Öyle ki bu durum karşısında Adapazarı, artan iş yükünün altından kalkamayacağını anladı ve PR Gizli Telgraf Merkezinin Bolu üzerinden Ankara ile muhabere etmesini sağladı. Bunlara ilave olarak Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaletine bağlı bir grup da PR Gizli Telgraf Merkezine şifreler göndermeye başladığında, merkezin iş yükü daha da arttı. Artan iş yüküne bir de seyyar telgraf makinesinin zayıflığı eklendi ve özellikle Ankara’nın sinyal kuvveti de pek hafif geldiği için bazen şifre telgraf almak ve hatta Ankara ile anlaşmak mümkün olmuyordu.
Bütün bu sıkıntıları aşabilmek için muhabere salonundan bir tane dubleks manipülesi ( ra ile gizlice aşağıya götürerek, işlerini kolaylıkla yapabilecek güzel bir merkez kurdular ve rahatça çalışmaya başladılar. Bununla birlikte iş yükü arttıkça Cevat Bey iyice yorulmaya başlamıştı. İhsan Bey, Cevat Bey’e yardımcı olması için kendi katibi Edip (Giztel) Bey’i 25 Ocak 1921 günü ikinci memur olarak görevlendirdi. Aynı akşam saat 23.000 sıralarında gizli merkezde Cevat Bey, Mümtaz Bey’le çalışırken (Gizli Merkezin açıldığı salonda) teneke çanı çalmaya başladı. Mümtaz Bey, kapıyı açtığında Müdür İhsan Bey ile telgraf müdürlüğü kaleminde çalışan Edip (Giztel) Bey’i karşısında buldu. Edip’in Cevat ile nöbetleşerek birer gün arayla çalışması kararlaştırıldı. Ancak gün geçtikçe muhaberenin yoğunluğunun artması üzerine 2 Temmuz 1921’de İstanbul Merkez Telgrafhanesi memurlarından İsmet (Tükel) Bey’in Mümtaz Bey’in de teklifi ile bu kadroya dahil edilme süreci başlamıştı.
ATATÜRK’ÜN ÖZEL ŞİFRE HATTI PR GİZLİ TELGRAF MERKEZİ / HALİL ÖZCAN / 125-126