Sivas Kongresi’nde ikinci oturum yapıldı. Padişah’a çekilen telgrafta Hükumet’in milli iradeye dayanmadığı, milletin, yurdu çöküşten kurtarmak için meşru hakkına dayanarak bu kongreyi topladığı belirtildi.
(Kaynak: Nutuk (Boyut Yayınları) / Syf 125)
Dörtyol çevresinde bir İngiliz ve bir Fransız taburu, milis kuvvetlerini yoketmek için Nur Dağları’nı taramaya başladı. Altı saat süren çatışma sonunda Fransız kuvvetleri kayıplar vererek Dörtyol’a çekilmek zorunda kaldı. Umurlu yönünde ilerleyen Yunanlılar, milli kuvvetlerce geri püskürtüldü. Yunanlılar 120 ölü bıraktı.
(Kaynak: Kurtuluş Savaşı Günlüğü 2 / Zeki Sarıhan / Syf 88)
Mersin’de Yeni Cami minaresinin tepesine Müezzin Hacı Dede tarafından Türk Bayrağı çekildi.
(Kaynak: Kurtuluş Savaşı Günlüğü 2 / Zeki Sarıhan / Syf 88)
Sivas Kongresi sırasında Mustafa Kemal ve beraberindekilerin ihtiyaçlarının gerektirdiği masraflarının ve beslenme giderlerinin karşılanmasında oldukça sıkıntı çekildiği anlaşılmaktadır. Mustafa Kemal’in yanında asker olarak bulunanlar Erzurum’da olduğu gibi kolordu kadrosuna misafir kaydedilememiştir. Bu duruma, Anadolu bütünleşme hareketinin doğrudan doğruya halka dayandırılması isteğinin yol açtığını sanmaktayız. Kolordu kadrosuna misafir kaydolunamaması, geçim ve beslenme meselelerinin önemli bir sorun olarak ortaya çıkmasına neden olmuştu. O sıralarda İstanbul hükumetince görevinden uzaklaştırılan Kaymakam Nizamettin (Atakar), Mustafa Kemal’e katılmış ve beraberindekilerin iaşe işleri ile meşgul olmuştu. Nizamettin Bey’in anılarından aşağıya aldığımız bölümler, çekilen mali güçlükler konusunda açık fikir vermektedir:
‘Bir gün Mustafa Kemal Paşa’ya çarşıda kasaba, bakkala borçlandığımızı ve para kalmadığını söyledim.
‘Bunları Rauf yanımdayken tekrar aç’ dedi. Rauf Bey’le otururken vaziyeti anlattım. Paşa, ‘Ben şimdiye kadar olanı, 700-800 liramı verdim. Başka param yok’ dedi.
Rauf bey 100 altın verdi.
Bu paralarla, yirmi kişiyi bulan Mustafa Kemal Paşa ve maiyeti ile kongre azalarının iaşesini temin ediyorduk. Mustafa Kemal Paşa herkesten hissesine düşen masrafı almak teklifini kabul etmiyordu.
(Kaynak: Fikrimizin Rehberi / Erol Mütercimler / Syf 612)