Mustafa Kemal, yayımladığı bir genelgede, İzmir’in Yunanistan’a bağlanması halinde her yanda büyük mitingler yapılması ve protestolarda bulunulmasını istedi. Aydın Cephesi’nde Kuvayı Milliye’nin saldın harekâtına girişeceğini haber verdi. Ali Fuat Paşa, İzmir’in Yunanistan’a bağlanması ihtimaline karşı yapılacak askerî harekâtı Batı’daki birliklere bildirdi. Mustafa Kemal, Burdur Askerlik Şubesi başkanmm 16 Aralık tarihli, halkın İtalyan işgaline hazırlanması ve İtalyanlara eğilim duyanlara karşı “Lenin usulünde” gizli savaş yapılması önerilerini Nazilli’de bulunan Refet Bey’e bildirdi. İlişkiye geçilerek millî teşkilatın genişletilmesini istedi. Askerlik Şubesi Başkanı İsmail Bey’e de önerilerinin pek. isabetli olduğunu bildirdi.
(Kaynak: Kurtuluş Savaşı Günlüğü 2 / Zeki Sarıhan / Syf 307)
Maraş çevresinde Fransız takviye birlikleri ile Kuvayı Milliye arasında çarpışmalar oldu. Fransız askerlerinin yedisi öldürüldü, "25’! yaralandı. Fransızlar Ceceli Köyü’nü yakıp hayvanlarını öldürdüler, eşyalarını yağma ettiler. Başka bir Fransız birliği Karabıyıklı köyünü yağmaladı. Kılıç Ali, telgraf başında General Querette’e ihtarda bulundu. “Köylere saldıran birliklerini köpek süngüler gibi süngülerim” dedi. Querette, zararın karşılanacağını bildirdi.
(Kaynak: Kurtuluş Savaşı Günlüğü 2 / Zeki Sarıhan / Syf 307)
Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Mustafa Kemal’e çektiği telde Francet d’Esperey’in Edirne’ye geldiğini bildirdi: Onun Yunancı olduğunu herkes biliyor. Doğu Trakya’nın da işgali yakın. Örgütlenmekte zorluk çekiyoruz.
(Kaynak: Kurtuluş Savaşı Günlüğü 2 / Zeki Sarıhan / Syf 307)
Üniversite ve yüksek okullann öğrencileri, Üniversite’de bir toplantı yaptı. L. George’un planlarına karşı, İstanbul’un Türk olduğu ve Türklerden alınamayacağı vurgulandı. Bu konuda mitingler yapılması kararlaştırıldı. 13’te Sultanahmet’te büyük bir miting yapılacak.
(Kaynak: Kurtuluş Savaşı Günlüğü 2 / Zeki Sarıhan / Syf 307)
İradei Milliye’de aşiretlerin telgrafı: Dersim ve Erzincan’ın bir kısmını meydana getiren biz Kültlerin bin yıldan beri birlikte yaşadığımız Türklerden ayrılmak hatırımıza bile gelmez. Bu birliği korumak için hayatımızı fedaya hazırız. Kimlikleri bizce bilinen bir takım kişiler, Kürtlük adına söz söylemeye yetkili değildir.
(Kaynak: Kurtuluş Savaşı Günlüğü 2 / Zeki Sarıhan / Syf 307)
Amasya Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti, kongresini yaptı. Asiye Remzi Hanım başkanlığa seçildi. Yaptığı konuşmada, savaşta kadınların çektiği sıkıntıları anlattı, esir milletlerin bağımsızlıklarına kavuştuklarını hatırlatarak, Türk bağımsızlığı için kadınlara düşen görevler üzerinde durdu.
(Kaynak: Kurtuluş Savaşı Günlüğü 2 / Zeki Sarıhan / Syf 307)
Alemdar R. Cevat: Milletin iradesini temsil ettiğini iddia ederek o ad ile yayımlanan bir gazetede İngiltere gibi büyük bir devlete karşı söylenmedik söz kalmadı. İngiltere’ye eğilim için çalıştıkça şahsıma karşı söylenmeyen kalmadı. İttihatçıları, cezalandırsaydık! İstanbul’un Türklerden alınacağı kara haberi ile' karşılaşmazdık. Bir musibet bin nasihatten yeğdir.
(Kaynak: Kurtuluş Savaşı Günlüğü 2 / Zeki Sarıhan / Syf 307)
(Kaynakta tarih belirtilmemiştir)
Mazhar Müfit anlatıyor:
‘Paşa ile aramızda şöyle bir muhavere geçtiğini not defterimde okudum:
Paşa- Ey meclis açılacak, Rauf Bey de gidecek.
Ben- Bulunması lazım mı?
Paşa- Evet kabine ile temas eder, onlara kuvvet ve kudret zerkeder. Meclis için de lazım, bize de hal ve ahvalden bilgi verir.
Ben- Evet, fakat Rauf Bey gibi bir arkadaş kaybediyoruz demektir doğrusu mertliğinden fikir ve dürüstlüğünden, velhasıl birçok bakımdan kendisinden istifade ediyorduk.
Paşa- Evet ama İstanbul’da da bize lazım.
Ben- Meclis açılınca ben de gitmeyecek miyim?
Paşa- Orası şimdilik karanlık. Gidersen seni yakalamazlar mı? Görelim bakalım ahval inkişaf etsin. Fakat ben meclisin istanbul’da dikiş tutturamayacağına kaniim. Görürsün, evvelce dediğim gibi İstanbul’da meclis açmak hiç de doğru bir hareket olamaz. İtilaf Devletleri bunu kapatmak için ne lazım ise yapacak. Hacet yok, Padişah dağıtacak.
Ben- Sonra ne olacak?
Paşa- Düşünüyorum, ne olacak? Anadolu’da toplanacağız.’
(Kaynak: Erzurum’dan Ölümüne Dek Atatürk’le Beraber 2 / Mazhar Müfit Kansu / Syf 522)